img
İklim değişikliği bağlamında kadın orman işçiliği ve hukuksal temeli (Kastamonu örneği)
Tez Türü Doktora
Ülke Türkiye
Kurum/Üniversite Kastamonu Üniversitesi
Enstitü Fen Bilimleri Enstitüsü
Anabilimdalı Orman Mühendisliği Ana Bilim Dalı
Tez Onay Yılı 2021
Öğrenci Adı ve Soyadı İlknur CESUR
Tez Danışmanı DOÇ. DR. YAVUZ GÜLOĞLU
Türkçe Özet 2015 yılında kabul edilen Paris İklim Anlaşması'na taraf olan ülkeler, uyum faaliyetlerini cinsiyetlere duyarlı, kırılgan grupları, toplulukları ve ekosistemleri dikkate alarak temellendirmeyi ve yönlendirmeyi taahhüt etmiştir. İklim değişikliğinin, geçim kaynakları doğaya bağlı olan kırsalda yaşayan kadınların iş yüklerini ve iklim değişikliği etkilerine karşı savunmasızlıklarını arttırdığı bilimsel çalışmalarla tespit edilmiştir. Kastamonu ilinin kırsal nüfusu, 1054 köy (1021 orman köyü) ile toplam nüfusun %37,2'sini oluşturmaktadır. 141.622 kişi olan kırsal toplam nüfusun, 70.384'ü kadınlardır. Kırsalda yaşayan ve geçimini çoğunlukla doğadan sağlayan kadın nufusunun da büyük ekseriyeti orman köylerinde yaşamaktadır. Orman köylerinin fazlalığı sebebiyle Türkiye'de iklim değişikliğinin etkilerinin ölçülmesine müsait en ideal yerlerden birisi Kastamonu ilidir. Bu çalışma, son yıllarda oldukça yoğun hissedilen iklim değişikliği etkilerinin Kastamonu ili orman köylerindeki tezahürü ve orman köylüsü kadınların etkilenme düzeylerinin ortaya çıkarılmasını amaçlamaktadır. Çalışma kapsamında 92 orman köyünde 523 orman köylüsü kadınla anket çalışması ve mülakat gerçekleştirilmiştir. Anket çalışması ile elde edilen veriler ki-kare, korelasyon, tek yönlü varyans analizi (Anova) ve T testleri ile analiz edilmiştir. Katılımcıların iklim değişikliğine ilişkin görüş ve tutumlarının ortaya çıkarılması amacı ile likert ölçeği kullanılmıştır. Elde edilen bulgular ışığında, eğitim seviyesinin düşük, yoksulluk oranının yüksek olduğu orman köylüsü kadınlar iklim değişikliği etkilerini özellikle son on yılda yoğun şekilde hissetmektedirler. Iklim değişikliği etkilerine ilişkin anket sorularına verilen yanıtlara göre 2016 yılından itibaren kuraklık sorunu 351 defa yanıtlanarak %42 oranına, tarımda düşük verim 398 defa yanıtlanarak %81,2 oranına, kalite için düşük seçeneği 359 defa yanıtlanarak %72,8 oranına, yaban hayvanları sorunu 373 defa yanıtlanarak %14,4 oranına, su kaynaklarının azalması sorunu 370 defa yanıtlanarak %14,3 oranına ulaşmıştır. Kadınların geçim kaynakları özellikle son beş yıl içerisinde kuraklık, yaban hayvanlarının neden olduğu zararlar, ani hava olayları gibi iklim değişikliğine bağlı etkilerden dolayı tehlikeye düşmüş ve orman köylüsü kadınların iş yükleri artmış ve iklim değişikliği etkilerini daha yoğun hissetmeye başlamışlardır. Elde edilen sonuçlar ışığında, orman köylerinde gözlenen iklim değişikliği etkilerine ilişkin orman köylüsü kadınların uyum kapasitelerinin artırılmasına yönelik öneriler geliştirilmiştir.
İlgilizce Özet Countries that are party to the Paris Climate Agreement adopted in 2015 have committed to grounding and directing their adaptation activities by taking into account gender-sensitive and vulnerable groups, communities and ecosystems. It has been determined by scientific studies that climate change increases the workload and vulnerability of women living in rural areas whose livelihoods depend on nature. The rural population of Kastamonu province, with 1054 villages (1021 forest villages), constitutes 37.2% of the total population. Of the total rural population of 141,622, 70,384 are women. The majority of the female population living in rural areas and making their living mostly from nature live in forest villages. Due to the abundance of forest villages, Kastamonu is one of the most ideal places to measure the effects of climate change in Turkey. This study aims to reveal the manifestation of the effects of climate change, which has been felt intensely in recent years, in the forest villages of Kastamonu province and the level of exposure of forest villager women. Within the scope of the study, surveys and interviews were conducted with 523 forest villager women in 92 forest villages. The data obtained by the survey study were analyzed with chi-square, correlation, one-way analysis of variance (Anova) and T tests. Likert scale was used to reveal the views and attitudes of the participants on climate change. In the light of the findings, forest villager women, whose education level is low and poverty rate is high, have been feeling the effects of climate change intensely, especially in the last ten years. According to the answers given to the survey questions on the effects of climate change, since 2016, the drought problem was answered 351 times to 42%, the low yield in agriculture was answered 398 times to 81.2%, the low quality option was answered 359 times to 72.8%, the problem of wild animals 373 It has reached 14.4% by being answered once, and the problem of decreasing water resources has reached the rate of 14.3% by being answered 370 times. The livelihoods of women have been endangered, especially in the last five years, due to climate change-related effects such as drought, damage caused by wild animals, and sudden weather events, and the workload of forest villagers has increased and they have begun to feel the effects of climate change more intensely. In the light of the results obtained, suggestions have been developed to increase the adaptation capacity of forest villagers regarding the effects of climate change observed in forest villages.