img
Kastamonu ve Sinop'ta karacanın (Capreolus capreolus) popülasyon ekolojisi
Tez Türü Doktora
Ülke Türkiye
Kurum/Üniversite Kastamonu Üniversitesi
Enstitü Fen Bilimleri Enstitüsü
Anabilimdalı Orman Mühendisliği Ana Bilim Dalı
Tez Onay Yılı 2018
Öğrenci Adı ve Soyadı Özkan EVCİN
Tez Danışmanı PROF. DR. ÖMER KÜÇÜK
Türkçe Özet Karaca (Capreolus capreolus) Avrupa'daki av turizmini yakından ilgilendiren en önemli türlerden biridir ve Türkiye'deki Cervidae (Geyikgiller) familyasının en küçük türüdür. Türkiye'de ve özellikle Batı Karadeniz Ormanlarında geniş bir yayılış alanına sahip bir tür olup, bu çalışma ile bu türün önemli yayılış alanlarından olan, Orman ve Su İşleri X. Bölge Müdürlüğü sınırlarının içerisinde yayılış gösteren popülasyonu bu çalışma ile ilk kez incelenmiştir. Karacaların popülasyon ekolojisinin belirlenmesine yönelik yapılan bu çalışmanın farklı alanlarda yürütülmesi, farklı yaklaşımlarla farklı konuların açıklanması neticesinde her bölümün kendine ait giriş, materyal ve yöntem, bulgular ve sonuçlar kısımları oluşturulmuş, türe ait popülasyon ekolojisinin ortaya konulması için 4 ana konu belirlenmiştir.Birinci bölümde karacaların GPS vericili tasmalar kullanılarak yapılan izleme çalışmaları ve bu çalışmaların sonucu olarak elde edilen veriler incelenmiş, alanlarda yayılış gösteren karacaların mevsimsel ve günlük aktiviteleri, habitat tercihleri ve yaşam alanları belirlenmiştir. Yapılan çalışmalar sonucu alana salınan erkek bireylerin dişi bireylere göre daha aktif olduğu, bireylerin saf ormanlardan ziyade karışık ormanları tercih ettiği, karacaların genel olarak akşamüstü 17:00 ile 19:00 saatleri arası, gece yarısı 23:00 ile 01:00 arası, sabah 05:00 ile 06:00 arası hareketli olduğu tespit edilmiştir.İkinci bölümde son yıllarda habitat uygunluk modellemeleri oluşturmak için sıkça kullanılan yöntemlerden biri olan maksimum entropi yaklaşımı ile karacaların iki farklı bölgede habitat uygunluk modelleri oluşturulmuş ve türe ait çevresel ve ekolojik değişkenlerle olan ilişkisi incelenmiştir. Kastamonu'daki habitat uygunluk modelinin ROC değeri 0,873 olarak bulunmuştur. Jackknife testinin sonuçlarına göre modeli etkileyen en etkili faktör yükseklik olmuştur. Bunu izleyen değişkenler alandaki yol ağı yoğunluğu, su kaynaklarının yoğunluğu ve bitki sınıflarıdır. Sinop'taki habitat uygunluk modelinin ROC değeri ise 0,971 olarak bulunmuştur. Jackknife testinin sonuçlarına göre burada da en etkili faktör yükseklik olmuştur. Bunu izleyen değişkenler alandaki bitki sınıfları, su kaynaklarının yoğunluğu ve topoğrafik pozisyon indeksidir.Üçüncü bölümde karacaların dışkı analizi yapılarak mevsimsel bitki tercihleri tespit edilmiş, doğrudan gözlem sonucu elde edilen türlerin yüzey örtücülükleri ve yaşam formları belirlenmiştir. Selektif herbivor olarak nitelendirilen karacaların yaz aylarında daha çok çalı ve otsu taksonlar ile beslendiği, kış aylarında ise ağaç ve ağaççıklar ile de beslendiği, kış aylarında toplamda canlının 59 bitki taksonu olmak üzere toplam 73 besin türü ile beslendiği tespit edilmiştir.Dördüncü bölümde ise karacaların mitokondriyal DNA analizi sonucu filogenetik incelemesi yapılmış, Kastamonu'da yaşayan bireyler ile Avrupa'daki karacaların arasındaki filogenetik ilişki incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar sonucu alandaki karacaların Avrupa'daki 2 ayrı farklı genetik kola ait karacaların genetiğiyle benzerlik taşıdığı tespit edilmiştir.Çalışma bu zamana kadar karacalar üzerine yapılmış Türkiye'deki en detaylı çalışmadır. Sonuçların ülkemiz yaban hayatı çalışmaları ve yaban hayatı yönetimine ışık tutması beklenmekte, elde edilen çıktıların ülke genelinde gerçekleştirilen tür koruma ve eylem planları kapsamında karacalar ile ilgili yürütülen çalışmalara katkıda bulunacağı öngörülmektedir.
İlgilizce Özet Roe deer (Capreolus capreolus) is one of the most important species that related closely to hunting tourism in Europe and the smallest species of Cervidae family in Turkey. This species has a wide distribution area in Turkey especially in the western Black Sea. Population ecology of roe deer which is distributed in Water Affair and Forestry X. Regional Directorate area that has a significant population of this species, will be examined for the first time. This study was carried out in different places by using different methods, for this reason every part of the thesis was composed of its own introduction, materials and methods, findings and results. Four main chapters have been identified for the introduction of population ecology of roe deers. In the first chapter, monitoring studies of GPS collared roe deer were examined, datas obtained from results of the study, seasonal and daily activities, habitat preferences and habitats were determined. The results of the studies shows that the male individuals are more active than the females. Roe deers prefer more mixed forests than pure forests, and they are active generally 17:00 - 19:00, 23:00 - 01:00, 05:00 - 06:00.In the second chapter, habitat suitability models were created by using maximum entropy approach which is one of the frequently used methods for creating habitat suitability models in recent years. Also and the relationship between species to environmental and ecological variables is examined. ROC value of Habitat suitability Model in Kastamonu found as 0,873. Due to Jackknife test results, highest value were found on elevation variables, following variables are density of road, density of water sources and vegetation plant classes. ROC value of Habitat suitability Model in Sinop found as 0,971. Due to Jackknife test results, highest value were found on elevation variables, following variables are vegetation plant classes, density of water sources, topographical position index.In the third chapter, seasonal plant preferences were determined by feacal analysis and surface coverings and life forms of the species were determined. Roe deers which is called as selective herbivorous, were fed with shrubs and herbaceous taxa in the summer seasons and fed with trees and shrubs in the winter seasons. Total number of 73 nutrients including 59 plant taxa were found in roe deer's diet.In the fourth chapter a phylogenetic study by using mitochondrial DNA analysis of the roe deer individuals was carried out and the phylogenetic relationship between the individuals living in Kastamonu and Europe was investigated. The results were showed that phylogeny of roe deers distributed in Kastamonu are showing similarity to two different genetic flow with European roe deers.The study is the most detailed study on roe deer made so far in Turkey. Results of this study expected to shed light on future wildlife studies and wildlife management of Turkey and outputs expected to have a contribution to future studies on this species within the scope of conservation and action plans.