Yazarlar |
Prof. Dr. Mehmet Nadir ÖZDEMİR
Kastamonu Üniversitesi, Türkiye |
Özet |
Abbasi Devleti ikinci devrinde zayıflamış, toprak kaybetmiş ve hilâfet toprakları üzerinde bir çok devletler kurulmuştur. Bu devletlerin en büyüğü Büyük Selçuklu Devleti’dir. Abbasi halifesi Kaim Biemrillah, Büveyhî sultanının elinde bir kukla haline gelmişti. Hiçbir yetkisi yoktu. Doğuda güçlenerek egemen bir güç haline gelen Tuğrul Bey’i Bağdat’a davet etti. Bu davet üzerine 447/1055 yılında Bağdat’a giren Sultan Tuğrul, halife tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı. Halife ona “Doğunun ve batının hükümdarı” ünvanını verdi. Tuğrul Bey halifenin siyasî yetkilerini ele geçirdi. Halife sadece dinî bir lider olarak kaldı. Bu durum sonraki Selçuklu sultanları döneminde de devam etti. Sultan Melikşah’ın ölümünden sonra kardeşler arasındaki taht mücadelesinden dolayı halifeler Selçuklulara karşı bağımsızlık mücadelesine giriştiler. Büyük Selçuklu Devleti Sultan Sencer döneminde toparlanmaya çalıştıysa da onun ölümünden sonra devlet parçalandı. Selçuklular Bağdat’ta Nizamiye medreseleri adı altında eğitim kurumları açarak bölgenin kültürel hayatına da katkıda bulundular. Ayrıca bu kurumlarda Sünnî ideolojiyi yayarak o dönemde bir tehlike olarak gördükleri Şiîliği, ilmî yoldan bertaraf etmeye çalıştılar. Selçuklu sultanları halifelerin kızlarıyla evlenerek veya onlara kızlarını vererek akrabalık kurmaya da önem verdiler. Selçukluların Bağdat’a egemen olmalarından sonra Bağdat’ta ticarî ve ekonomik hayat canlanmıştır. Bunda Ortaasya ile yapılan kervan ticaretinin önemli bir yeri vardır. |
Anahtar Kelimeler |
Makale Türü | Özgün Makale |
Makale Alt Türü | MLA dergilerinde yayımlanan tam makale |
Dergi Adı | Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi |
Dergi ISSN | 1300-5766 |
Dergi Tarandığı Indeksler | MLA(Modern Language Association)International Bibliography, New York, ABD |
Makale Dili | Türkçe |
Basım Tarihi | 12-2008 |
Cilt No | 2 |
Sayı | 24 |
Sayfalar | 315 / 367 |