Yazarlar |
Dr. Öğr. Üyesi Çetin KAYA
Kastamonu Üniversitesi, Türkiye |
Özet |
Cengiz Han zamanından beri Ceyhun Nehri’nin batısında Moğollar adına askerî faaliyetleri yürütmek için bazı komutanlar görevlendirilmiştir. Bölge Cengiz Han’ın ölümü öncesinde tam olarak ele geçirilemediği için herhangi bir hanedana ilhak da edilmemiştir. Bu nedenle bölgede bulunan yöneticiler Büyük Kağanlık tarafından atanmıştır. Ama Möngke Kağan zamanında bölgenin tam olarak ele geçirilmesi için büyük bir ordu toplanmıştır. Gönderilen ordunun yönetimine Cengiz Han’ın oğullarının hanedanından bazı şehzadeler getirilmiştir. Bu şehzadeler haricinde birçok önemli komutan da bu orduda yerini almıştır. Möngke Kağan tarafından gönderilen şehzadelere yapmaları için birtakım görevler verilmiştir. Verilen görevler şunlardır: Bölgede Moğol hâkimiyetine karşı direnen bazı guruplar ortadan kaldırılmalıdır. Kale ve surlar yıkılmalıdır. Ayrıca Bağdat Halifeliği Moğollara tabi olmaya çağırılmalıdır. Bu görevler tamamlandıktan sonra da Moğol akınları daha ileriye taşınarak yeni bölgelerin ele geçirilmesine zemin hazırlanmalıdır. Şehzadelerin Ceyhun Nehri’nin batısında sürdürdükleri faaliyetlerle uyumlu olduğu görülen bu görevler, bir bakıma onların bölgeye gönderiliş nedenlerini ortaya çıkarmaktadır. Ancak Bağdat Halifeliği, Moğollar tarafından ele geçirildikten sonra bazı şehzadelerin artık seferlere iştirak etmedikleri görülmektedir. Bu durum şüphesiz bölgede yaşanacak olan yeni sürecin başlangıcı olmuştur. Bölgeye gelen şehzadelerden Toluy’un oğlu Hülegü’nün Ceyhun Nehri’nin batısına gönderiliş nedenleri ve sonrasında üstlenmiş olduğu rol arasında kaynaklarda bir takım çelişkiler bulunmaktadır. Bazı kaynaklar Hülegü’nün Möngke Kağan tarafından Ceyhun Nehri’nin batısına gönderildiği zaman bölgeye idari maksatla geldiğini rivayet etmektedirler. Ancak bu rivayet tarihî süreç incelendiğinde meydana gelen olayların nedenlerini tam olarak açıklığa kavuşturamamaktadır. Diğerleri ise, Hülegü’nün bölgeye sadece askerî ve siyasi amaçları sürdürmek için geldiğini söylemektedirler. Bu kaynaklara göre, Hülegü’yü bölge idaresini üstlenmeye götüren sürecin 1258 yılında Bağdat Halifeliği’nin ele geçirilmesinden sonra başladığı görülmektedir. Halifeliğin ele geçirilmesinin ardından Hülegü bir elçilik heyeti yollayarak bölgede bulunan şehzadelerin kendi başına buyruk hareket etmelerinden şikâyetlerini ağabeyi Möngke Kağan’a bildirmiştir. Heyetin, Möngke Kağan’ın huzuruna çıkması ve durumu anlatması sonrasında Ceyhun Nehri’nin batısı artık idari anlamda yeni bir sürece girmiştir. Yeni sürecin başlamasında, Möngke Kağan’ın 1259 yılında ölümü öncesi, kardeşi Hülegü’ye bölgenin idaresini vermiş olması etkili olmuştur. Bu süreç içinde idareyi ele almak isteyen Hülegü’nün, en kuvvetli muhalifleri Çuci Hanedanı’ndan şehzadeler olmuştur. Ama Hülegü muhalif şehzadeleri ortadan kaldırmayı başarmıştır. Sonrasında Büyük Kağanlık için çıkan taht kavgalarının vermiş olduğu fırsatla meseleye Altın Orda hanı Berke’nin de dâhil olduğu görülmektedir. Dönemi aydınlatmada önemli role sahip tarihî vesikaların detaylı incelemesi yapılınca Hülegü’nün en erken 1259-1260 yıllarında Ceyhun Nehri’nin batısında idari hak iddiası ile ortaya çıktığı görülmektedir. Verilen bu tarih, birçok kronik ve nümizmatik veriyle de doğrulanmaktadır. Görüldüğü üzere Hülegü, hiçbir idari maksat taşımadan gelmiş olduğu coğrafyada hakimiyet iddiasıyla ortaya çıkmış ve verdiği başarılı mücadele ile idareyi eline almayı başarmıştır. Böylece hem kendisinin hem de hanedanının bölge yönetiminde söz sahibi olmasına zemin hazırlamıştır. |
Anahtar Kelimeler |
Makale Türü | Özgün Makale |
Makale Alt Türü | Ulusal alan endekslerinde (TR Dizin, ULAKBİM) yayımlanan tam makale |
Dergi Adı | Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi |
Dergi ISSN | 2667-5366 |
Dergi Tarandığı Indeksler | TR DİZİN |
Makale Dili | Türkçe |
Basım Tarihi | 01-2021 |
Cilt No | 3 |
Doi Numarası | 10.53718/gttad.914437 |
Makale Linki | http://dx.doi.org/10.53718/gttad.914437 |