Yazarlar (1) |
![]() Kastamonu Üniversitesi, Türkiye |
Özet |
Arapça dışında hiçbir dilin grameri, Arap gramerinin gördüğü yoğunlukta bir ilgi görmemiştir. Hicrî I. asrın son otuz yılında ortaya çıkan bu ilim, takip eden dokuz asır boyunca gelişmeye ve şekillenmeye devam etmiştir. Arap dilinin doğru üslup ve terkiplerine ulaşmak amacıyla şiir râvîleri araştırılmış, nakil ve rivayetlerinden istişhad 1 edilmek üzere bedevî Araplara başvurulmuştur. Basra, Kûfe, Bağdat ve Endülüs gibi merkezlerde farklı nahiv ekolleri kurulmuş; bu ekollere mensup nahiv bilginleri ele aldıkları bazı meselelerde görüş ayrılıklarına düşmüşler, bazılarında ise farklı ekollerin görüşlerini birleştirme yoluna gitmişlerdir. Maksûr, mankûs, memdûd, müzekkker ve müennes gibi fer’î konularda küçük risaleler telif edilmiş ya da Sîbeveyh (ö. 180/796)’in el-Kitab’ı, Zemahşerî (ö. 538/1144)’nin el-Mufassal’ı, İbnu’l-Hâcib (ö. 646/1249)’in el-Kâfiye’si, İbn Mâlik (ö. 672/1274)’in el-Elfiye’si ve İbn Hişâm (ö. 761/1360)’ın Muğnî’l-Lebîb’i gibi şiir veya düz yazı şeklinde kapsamlı kitaplar yazılmıştır. Erken dönemlerde lugat ve edebiyat ile iç içe olan nahiv, sonraki dönemlerde onlardan ayrılmış ve kendi terimlerine sahip müstakil bir ilim haline gelmiştir. Nahiv konularına ait |
Anahtar Kelimeler |
Yayın Türü | Diğer Yayın |
Yayın Alt Türü | Alanında uluslararası yayınlanan |
Yayın Dili | Türkçe |
Basım Tarihi | 01-2014 |