Yazarlar |
Doç. Dr. Evren KÜÇÜK
Kastamonu Üniversitesi, Türkiye |
Özet |
Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) kuruluşundan itibaren genişleyip günümüze kadar varlığını sürdüren en önemli askeri örgüt olma özelliğini taşımaktadır. Soğuk Savaş’tan sonra birçok Avrupa devleti NATO’ya katıldı fakat izlemiş oldukları tarafsızlık politikasından dolayı Finlandiya ve İsveç herhangi bir askeri örgüte katılmadılar. Ancak Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile ortaya çıkan tehdit, iki Nordik devleti Finlandiya’nın ve İsveç’in NATO üyeliğini gündeme getirmiştir. Her iki devletin yetkilileri, yaptıkları açıklamalar ve yürüttükleri politikalar ile kamuoylarını hazırlayarak hızlı bir şekilde NATO üyelik sürecini başlatmışlardır. Fakat Türkiye, zaman zaman dış politikasında uyguladığı veto kartını Finlandiya’ya ve İsveç’e karşı da uygulamıştır. Finlandiya, “Finlandizasyon” sendromundan kurtulmak, jeopolitik riskleri minimum seviyede tutmak ve tarihte yaşadığı tecrübelere istinaden bir daha yalnız kalmamak için NATO’nun güvenlik şemsiyesine girmek istemiştir. Makalenin ilk bölümünde Soğuk Savaş döneminde Finlandiya’nın SSCB’nin gölgesinde izlediği “Finlandizasyon” politikası, ikinci bölümde Finlandiya-NATO ilişkilerinin tarihsel arka planı ve üçüncü bölümde ise Finlandiya’nın NATO üyelik başvurusu çerçevesinde Türkiye’nin veto kararı üç ana başlık altında incelenecektir. Bu çalışma Rusya’nın askerî müdahaleleri ve öngörülemez durumunun, Finlandiya’daki ‘geleneksel’ Rus korkusunun ortaya çıkmasına ve “Finlandizasyon” sürecinin tamamen sona ermesine yol açtığını iddia etmektedir. Siyasi Tarih disiplini çerçevesinde Finlandiya-NATO ilişkilerini Türkiye perspektifiyle değerlendirmeyi amaçlamaktadır. |
Anahtar Kelimeler |
Makale Türü | Özgün Makale |
Makale Alt Türü | Ulusal alan endekslerinde (TR Dizin, ULAKBİM) yayımlanan tam makale |
Dergi Adı | MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi |
Dergi ISSN | 1694-7215 |
Dergi Tarandığı Indeksler | |
Makale Dili | Türkçe |
Basım Tarihi | 07-2024 |
Doi Numarası | 10.33206/mjss.1469642 |