| Yazarlar (2) |
Doç. Dr. Cengiz ÇUHADAR
Kastamonu Üniversitesi, Türkiye |
|
|
| Özet |
| İnsanlar yeryüzünde topluluk olarak yaşayan ve toplumdaki ilişkilerini ahlak kurallarına göre belirleyen varlık türüdür. Bunun için toplumlar tarih boyunca ahlaklı bireyler yetiştirmek için çaba sarf etmişlerdir. Bu da bütün devirlerde, her topluma, millete ait bir ahlak sisteminin oluşmasına sebebiyet vermiştir. Büyük bir coğrafyada hüküm sürmüş Osmanlı da çeşitli kültürlere sahip olmasına rağmen İslam dini ve Türk toplumunun örf ve âdeti ile kaynaşan bir ahlak anlayışı oluşturmuş toplumlardan biridir. Osmanlı Devleti’nin bünyesinde yaşayan âlimler bu ahlak anlayışını geliştirmek ve sonraki nesle aktarmak için çalışmalar yapmıştır. Diyarbakırlı Mehmet Said Paşa da 19. yüzyılda Osmanlının son döneminde yaşamış ahlak üzerine çalışmalar yapmış önemli bir devlet ve ilim adamıdır. Çalışmamızda, öncelikle Osmanlıda ahlak üzerine yapılan eserlerden öne çıkmış olanlardan kısaca bahsedilecektir. Daha sonra Diyarbakırlı Mehmet Said Paşa’nın hayatı ve kitapları hakkında kısaca bilgi verilecektir. Son kısımda da Said Paşa’nın yazdığı Tabsıratü’l-İnsan kitabı bağlamında ahlak anlayışı ortaya konulacaktır. İncelemelerimiz Said Paşa’nın ahlak konusunu mantıki ve duygusal bir bakış açısıyla ele aldığını göstermektedir. Eserinde kişiselleştirmeler yapan düşünür, ahlaklı bir insan olmak için hayatı boyunca hangi mücadeleleri vermesi gerektiğini fabl tarzında bir anlatımla aktarmaya çalışmaktadır. İnsanın doğumundan ölümüne kadar karşılaşabileceği ruhsal çatışmayı kişiselleştirerek düşüncelerini anlattığı eserini bir roman haline getirmiştir. Said Paşa, ahlak anlayışını açıklarken insanın yaptığı nefs terbiyesi mücadelesinde karşısına çıkan ilk kavramın pek hoşlanmasa da ciddi biçimde etkilendiği şehvet duygusu olduğunu belirlemekte ve daha sonra cehalet, hırs, yalan vs. olumsuz duygular ile açıklamalarına devam etmektedir. Said Paşa’nın düşüncesinde akıl ise hem nefs hem de şehveti ve diğer olumsuz duyguları terbiye altına almaya çalışan güç olarak ele alınmaktadır. Kitapta ana karakter olan akıl, her davranışta dinin koyduğu kurallardan dışarı çıkmadan insanın akl-ı selim olarak eylemlerde bulunması gerektiğini bizlere öğütlemektedir. Ahlak terbiyecisi olan akıl karakteri, insan istenilen kemale erene kadar yanında ona rehberlik eden aile büyüğü ve hoca konumundadır. İnsana yanlış olanı anlatarak doğru yolu göstermekte, doğru yola sevk etmeye çalışmaktadır. İnsan zaman zaman isyan etmekte ve zaman zaman akıldan uzaklaşmaktadır. Ancak daha sonra başına gelen olumsuzluklardan vazgeçip af dilemek için akla koşmaktadır. Akıl da hatasını anlayıp af dileyen insanın düzelebilmesi için nasihat edip, doğru yolu göstererek yanlışlarını düzeltmesine ve doğruyu bulmasına yardım etmektedir. Bu çalışmada Diyarbakırlı Mehmet Said Paşa’nın ahlak kavramını nasıl ele aldığı ve temellendirdiği, insanlara nasıl aktarmaya çalıştığı anlatılarak, Ahlak Felsefesi alanına bir katkı sağlamak amaçlanmaktadır. |
| Anahtar Kelimeler |
| Makale Türü | Özgün Makale |
| Makale Alt Türü | Ulusal alan endekslerinde (TR Dizin, ULAKBİM) yayınlanan tam makale |
| Dergi Adı | Dini Araştırmalar |
| Dergi ISSN | 1301-966X |
| Dergi Tarandığı Indeksler | TR DİZİN |
| Makale Dili | Türkçe |
| Basım Tarihi | 06-2025 |
| Sayı | 68 |
| Sayfalar | 291 / 327 |
| Doi Numarası | 10.15745/da.1655816 |
| Makale Linki | https://doi.org/10.15745/da.1655816 |