Yazarlar |
Dr. Öğr. Üyesi Hakan ÇOŞAR
Kastamonu Üniversitesi, Türkiye |
Özet |
İslam bilim ve düşünce geleneğinde, hemen hemen bütün şerh ve haşiyeler, bir şârihin orijinal metnin yalnızca imalarını açıklamaya çalıştığı kopyaları tarzında değil de, kendi asli görüş ve sentezlerini de içeren özgün eserler tarzında yazılmışlardır. Bu açıdan bakıldığında, yazılan şerh ve haşiyelerin pek çoğunun, asıl metinle aynı olmayıp, aksine onların neredeyse şerh edilenden bağımsız eserler gibi yazıldığı görülür. Ayrıca, İslam bilim adamlarının eserleri üzerine yazılan bu şerh ve haşiyeler, pek çok düşüncenin gelişmesine, başkalarına aktarımına ve farklı gelenekler oluşmasına katkı sağlamıştır. Söz konusu geleneklerden birisi de, el-Mes‘udî ve Fahreddîn Râzî’nin, İbn Sînâcı düşüncenin en son ve mükemmel çalışmalarından birisi olan el-İşârât ve’tTenbîhât’a yaptıkları şerhlerle başlayan ‘İşârât (Şerhleri) Geleneği’dir. Bu makalede, bu geleneğin varlığına dikkat çekerek, söz konusu gelenek içerisinde yazılan önemli eserleri tanıtacağız. |
Anahtar Kelimeler |
Makale Türü | Özgün Makale |
Makale Alt Türü | Ulusal alan endekslerinde (TR Dizin, ULAKBİM) yayımlanan tam makale |
Dergi Adı | Dini Araştırmalar |
Dergi Tarandığı Indeksler | Ulakbim |
Makale Dili | Türkçe |
Basım Tarihi | 12-2013 |
Cilt No | 16 |
Sayı | 43 |
Sayfalar | 47 / 66 |