Yazarlar |
Prof. Dr. Fatma Zehra PATTABANOĞLU
Kastamonu Üniversitesi, Türkiye |
Özet |
İnsan akıllı ve ölümlü bir varlıktır tanımında buluşan İlkçağ Stoa filozofu Seneca (ö.65) ve ilk İslâm filozofu Kindî (ö.873) bu çalışmanın temel filozoflarıdır. Her iki filozof Tanrı-âlem-insan ilişkisi bağlamında önemli tespitlerde bulunmuş, ahlâkla iç içe olan bir insan felsefesi geliştirmiştir. Stoacılar evreni makro-kozmos, insanı mikro-kozmos olarak gördükleri için, doğaya uygun yaşayan insanın mutlu olacağını kabul etmişlerdir. Seneca da bu düşünceyi devam ettirerek, insan olmanın ilk şartı olarak gördüğü aklın, felsefe yolunda ve doğaya uygun kullanılmasını arzu etmektedir. Bu sebeple bilgelik için çaba sarf etmek ve doğadaki düzene razı olmak, insan anlayışının temelini oluşturmaktadır. Stoa ahlâkının izlerini taşıyan Kindî, tabiatın bir parçası olarak gördüğü insanın, nefs, akıl ve duyu güçlerine dikkat çekmektedir. Seneca gibi ölüm korkusundan kaçmak yerine bu korkunun üzerine gitmenin insana kazandıracağı erdemleri anlatmakta ve üzüntüyü yenme çarelerine başvurarak insanın nasıl mutlu olacağını araştırır. Makalede farklılıkları ve ortak noktaları çerçevesinde her iki filozofun insan felsefesine yaklaşımları ortaya konulmaya çalışılacak, sonrakinin öncekinden etkilenip etkilenmediğine dair tartışma ve tespitlerde bulunulmaya çalışılacaktır. |
Anahtar Kelimeler |
Makale Türü | Özgün Makale |
Makale Alt Türü | Ulusal alan endekslerinde (TR Dizin, ULAKBİM) yayımlanan tam makale |
Dergi Adı | Felsefe Dünyası |
Dergi ISSN | 1301-0875 |
Dergi Tarandığı Indeksler | Philosopher's index, Tübitak, ulakbilim |
Makale Dili | Türkçe |
Basım Tarihi | 12-2015 |
Sayı | 62 |
Sayfalar | 174 / 207 |